19 Nisan 2015 Pazar

*** OTUZ İKİ FARZI BİLMEK FARZ-I AYINDIR Zarûriyyât-ı dîniyyenin en büyük rüknü; dinde bilinmesi mecburî olan şeylerin en büyüğü imanın farzlarıdır. Bütün erkek ve kadın her Müslümanın otuz iki farzı öğrenip çoluk çocuğuna öğretmeleri de farzdır. Kur'ân-ı Kerîm okumayı öğreten hocaların talebelerine, önce otuz iki farzı öğretmeleri lazımdır. Yoksa mesul olurlar. Otuz iki farz: İmânın Şartları: Altı Abdestin Farzları: Dört İslâmın Şartları: Beş Teyemmümün Farzları: İki Guslün Farzları: Üç Namazın Farzları: On iki Yekûn: Otuz iki İmânın şartları: 1- Allâh'ın varlığına ve birliğine 2-Meleklerine 3- Kitaplarına 4- Peygamberlerine 5- Ahiret gününe 6- Kadere; hayır ve şerrin Allâhü Teâlâ'nın takdiri ile olduğuna inanmak. İslâm'ın şartları: 1-Kelime-i şehâdet getirmek 2-Namaz kılmak, 3- Zekât vermek 4-Oruç tutmak 5-Haccetmek. Guslün Farzları: 1- Ağza su vermek 2- Burna su vermek 3- Bütün bedenini yıkamak. Abdestin Farzları: 1- Yüzünü yıkamak 2- Kollarını (dirsekleriyle beraber) yıkamak 3- Başının dörtte birini meshetmek 4- Ayaklarını (topuklarıyla beraber) yıkamak. Teyemmümün Farzları: 1- Niyet etmek 2- Ellerini toprağa vurup yüzünü meshetmek, tekrar toprağa vurup kollarını meshetmek. Namazın Farzları: Namazın dışında olanlar: 1- Hadesten tahâret (Abdesti yoksa abdest almak, cünüp ise gusletmek) 2- Necâsetten tahâret (Vücudunu, elbisesini ve namaz kıldığı yeri necasetten temizlemek) 3- Setr-i avret (Namaz kılarken vücudunda örtmesi icap eden yerleri örtmek) 4- İstikbâl-i Kıble (Kâ'be'ye dönmek) 5- Vakit (Namazı vaktinde kılmak) 6- Niyet (Hangi namazı kılacağına niyet etmek). Namazın içinde olanlar: 1- İftitah tekbîri (Namaza Allâhü ekber ile girmek) 2- Kıyâm (ayakta durmak) 3- Kırâat (Kur'ân okumak) 4- Rükû 5- Secde 6- Kâde-i ahîre. (Son oturuş.).....fazilet takvimi.

Hiç yorum yok:


SÜNNETE UYMAK
Buyurdu ki:—"Bizim yolumuz, Allahü Teâlanın gösterdiği kurtuluş yoludur. Çünkü bu yol, sünnete uymak yoludur. Çünkü bu yol, sünnete uymak ve Eshab-ı kirama tabi olmaktır. İşte bu sebeple, bizim yolumuzda az zamanda çok kazanç elde edilir. Fakat sünnete uymak ve riâyet etmek, sabır ve tahammül ister. Biz, bizim yolumuza girenler, istersek cezbe ile, dilersek bir başka usulle terbiye ederiz. Çünkü rehber olan alim bir tabibe benzer. Hastanın hastalığını, derdini tesbit eder ve ona göre ilaç verir. Bizim yolumuzda yalnız kalmak değil, sohbet esastır. Sohbetin de şartları vardır. İki kişi sohbet etmek isterse, birbirinden emin olmaları gerekir. Böyle olmazsa, sohbetten faide hasıl olmaz. Bizim sohbetimize girenlerin kalblerinde, muhabbet tohumu yer almıştır. Kısaca bu yola, Ehl-i sünnet ve cemâat yolu, denir. Bizim sohbetimize dahil olanların kalbine muhabbet tohumu atılmıştır. Fakat Allahü teâladan başka herşeyden alakasını kesmemiş olabilir. Bu durumda sohbetimize katılan kimsenin kalbinde, Allahü Teâlânın sevgisinden başka neye bağlılık varsa, onu kalbinden temizleriz. Kalbinde bize karşı meyli ve muhabbeti olanlara muhabbet tohumu ekip, gece gündüz onu terbiye etmemiz bizim vazifemizdir. Muhabbet için uzakta olmak farketmez."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
back to top