19 Nisan 2015 Pazar

"Allâhü Teâlâ hastalığı ve devayı yarattı. Her hastalık için bir deva verdi. Öyleyse tedavi olunuz. Fakat haram bir şeyle tedavi olmayınız." (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd) UBEYDULLÂH AHRÂR'IN (K.S.) BİR KERAMETİ Babür Şah'ın dedesi Mirza Ebû Saîd anlatıyor: Bir gün şarap içmek gibi kötü bir arzuda bulunmuştum. Evimde bulunmadığından hizmetçilerimden birisine, 'Gece olunca şarap şişesini benim penceremin önüne getir. Ben yukarıdan ip sarkıtır alırım,' diye tenbih ettim. Hizmetçi şişeyi getirdi. Ben de ipi pencereden sarkıttım. Şişeyi ipe iyice bağladı. Yukarı çekmeye başladım. Nasılsa şişe duvara çarpıp kırıldı. Çok canım sıkıldı. Yatıp uyudum. Sabah olunca erkenden kimse görmesin diye şişe parçalarını oradan kaldırdım. Sonra da Hâce Ubeydullâh Ahrâr Hazretlerinin hizmetlerine gittim. Beni görünce ilk sözleri "Bu gece aşağıdan yukarıya doğru çektiğin şişenin kırılmasını işittik. Eğer o şişe kırılmasa idi bizim kalbimiz kırılacaktı ve bir daha birbirimizle görüşemeyecektik." oldu. Ben son derece mahcub ve pişman oldum. Can u dilden tevbe ve istiğfâr ettim. İSTANBUL'DA MÜSLÜMAN MAHALLESİNİN KURULMASI Yıldırım Bayezid Han daha önce de iki defa muhasara ettiği İstanbul'a 1397 yılında tekrar geldi. Karadeniz tarafından gelen Hıristiyan gemilerinin yolunu kesen Anadolu Hisarını yaptırıp hisara, askerleri ve savaş malzemelerini yerleştirdikten sonra İstanbul tekfuruna haber gönderip, kaleyi teslim etsin ve kendisi ne tarafa giderse gitsin diye­rek, sıkı tembih ve tehditte bulundu. Tekfurun canı başına sıçradı ve hemen itaatini arz ederek, biraz hediye ile on bin altın gönderdi. Her yıl on bin altın vermeyi de taahhüt etti. İstanbul'da bir İslam Mahallesi kurularak Müslümanlar için kadı tayin edilmesine ve bir cami-i şerif bina edilmesine ve bu cami'de de Sultan Yıldırım Bayezid namına hutbe okunmasına razı oldu. Yıldırım Bayezid Han, biraz etraşıca düşündükten sonra, nihayet razı oldu. Taraklı Yenicesi'nden ve Göynük'ten evler göçürüp İstanbul içinde büyük bir mahalle meydana getirdiler. Mahalleye mescid ve cami de bina ederek, kadı, imam ve hatip tayin eylediler. Yıldırım Bayezid Han'ın saltanatlarının sonunda ortaya çıkan fetret devrinde, bu İstanbul tekfuru, şehirdeki Müslümanları, şehirden dışarı çıkardı ve mahalle ile cami'i tahrip etti. (Solakzâde Tarihi) 12 EKİM 2014 Pazar Fazilet Takvimi

Hiç yorum yok:





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
back to top