İslâm toplumunda insanların mallarını ve canlarını almak kesinlikle yasak ve haramdır.
İslâm toplumunda emniyet esastır. Müslüman ülkesinde terör, eşkıya örgütü veya topluma ve kişilere zarar vermek için herhangi bir şebeke kurup, insanların içine korku salan, insanların mallarını ve canlarını almak kesinlikle yasak ve haramdır.
İnsanların böyle bir şeye teşebbüs etmemeleri için Allâhü Teâlâ hazretleri, bizzat Kur”ân-ı keriminde bunlara verilecek cezayı beyan etti. islâm hükümlerinin geçerli olduğu toplumlarda ve asırlarda en zayıf bir kişi. yanında heybelerce altın ve mücevherat ile ülkenin bir ucundan diğer ucuna tek başına ve silâhsız olarak yolculuk edebiliyordu.
İnsanlar, can, mal ve namusları konusunda tam bir emniyet içindeydiler. Terör, eşkıya ve çıkar amaçlı örgütlerin hiçbiri yoktu. Kimse kimseden korkmuyordu. Kimse kimseden çekinmiyordu. Kimse kimsenin zulmünü ensesinde hissetmiyordu. Yollarda korku yoktu. Tam bir güvenlik vardı.
İnsanlar, sadece Allâhü Teâlâ hazretlerinden korkuyorlardı. Allah’tan korkmayanlar da kanunlardan korkuyorlardı. Suç işlediklerinde cezaya çarpılacaklarını biliyorlardı.
İslâm dinini ve İslâm ahlakını tam olarak içine sindirememiş kavimler ise, İslâm adını taşıdıkları, aynı dili konuştukları halde, hep birbirlerinin mallarını talan etmişler, birbirlerine saldırmışlardır. Bu aşiretler birbirlerine yapmış oldukları saldırılara bir de hiç utanmadan “gazevât” adını vermişlerdir. [Mütercim.]
Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 6/460.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder