Taif gazasından sonra Peygamber Efendimiz: “Ganimet malından, habersiz olarak, her kim ne aldıysa, geri getirsin!”, emrini vermişti. Amcaoğlu Hz. Âkil, hanımına verdiği bir dikiş iğnesini, ganimet malına hıyanet korkusundan, getirip, teslim etti.
BEYTÜLMÂL: islam devletlerinde "devlet hazinesi" anlamına gelen terim.
İmâm-ı Ebû Yûsuf bir suâle bilmiyorum deyince; "Hem Beytülmâlden maaş alıyorsun, hem de cevap vermiyorsun" dediler.
Bunun üzerine İmâm-ı Ebû Yûsuf; "Beytülmâlden, bildiklerim kadar ücret alıyorum. Bilmediklerim için alsaydım, Beytülmâlde bulunanların hiç biri yetişmezdi" dedi.
(Taşköprüzâde, İbn-i Hacer)
Bunun üzerine İmâm-ı Ebû Yûsuf; "Beytülmâlden, bildiklerim kadar ücret alıyorum. Bilmediklerim için alsaydım, Beytülmâlde bulunanların hiç biri yetişmezdi" dedi.
(Taşköprüzâde, İbn-i Hacer)
** Beytülmâl ve kul hakkı cehenneme girmeye yegane sebeptir. Kişi beytülmaldeki tasarrufuyla, bir iğneden dahi hesaba çekileceğini unutmadan, kullanmak ve istifade etmek için kendisine tahsis edilen varlıkları, gözü gibi muhafaza ederek, kendi malından daha fazla hassasiyet ve i’tina göstermelidir
*** Ebü'l Faruk(k.s) hazretleri şöyle buyururlar: "Vakfedilen malın, Hakiki sahibi Cenab-ı Hakk, Mecâzi sahibi ise insandır. Vakfeden kimse: Bu malı hakiki malikine teslim ettim, bıraktım demek ister. Vakıfta davacı: Varis-i Rasülullah, dava vekili: Fahri Alem, Hâkim: Cenab-ı Hakk, Vakfa musallat olanların hali ise perişan olur.
**** Cuması Aşk olanın aşkı Baki olsun...***
“Allah’ım; fakirlikle övünmüş ve dünyâdan uzak durmuş Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) hürmetine, dünyayı gözlerimizde küçült, ahireti İse kalplerimizde büyüt.”
(Mektubât-ı İmam-ı Rabbâni’den)
“Allah’ım; fakirlikle övünmüş ve dünyâdan uzak durmuş Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) hürmetine, dünyayı gözlerimizde küçült, ahireti İse kalplerimizde büyüt.”
(Mektubât-ı İmam-ı Rabbâni’den)
Hayırlı Cumalar Ola…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder