19 Nisan 2015 Pazar

"Çocuklarınızı üç şeyle terbiye ediniz; yetiştiriniz. Peygamberinizi sevmek, onun Ehl-i beytini sevmek ve Kur'ân-ı Kerîm okumak."(Hadîs-i Şerîf, Feyzu 'l-Kadîr)

Hiç yorum yok:


"Çocuklarınızı üç şeyle terbiye ediniz; yetiştiriniz. Peygamberinizi sevmek, onun Ehl-i beytini sevmek ve Kur'ân-ı Kerîm okumak."(Hadîs-i Şerîf, Feyzu 'l-Kadîr)
---
Hicrî: 5 Muharrem 1436   •   Rûmî: 16 Teşrin-i Evvel 1430
Türkiye
İstanbul
İmsakSabahGüneşÖğleİkindiAkşamYatsı
04:4305:0306:2311:5814:5017:1418:42
302. Gün 44. Hafta 10. Ay FAZİLET TAKVİMİ

“FARZ BORCU BULUNANIN NAFİLESİ SAHİHDİR.”

Kaza namazı kılmak, nafile namaz kılmaktan evlâ ve daha mühimdir. Fakat farz namazların sünnetleri -müekked olsun olmasın- bundan müstesnadır.
Bu sünnetleri terk ederek bunların yerine kazaya niyet edilmesi doğru değildir.
Hatta kuşluk ve tesbih namazları gibi, haklarında hadîs-i şerîf bulunan nafile namazlar da böyledir.
Çünkü bu sünnetler, farz namazları ikmâl eder; tamamlar. Bunların telafisi mümkün değildir. Kaza namazlarının ise, muayyen vakitleri olmadığı için telafileri mümkündür.
Bununla beraber namazları kazaya bırakmak günahtır. Bu günahdan mümkün mertebe kurtulmak için sünnetleri feda etmek uygun olmaz. Böyle bir günahı işleyen kimse çok ibadette bulunarak ilâhî affa ilticâ etmesi icab ederken, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) şefâatine vesile olacak sünnetleri, nafileleri nasıl terk edebilir?
Hem bir kısım vakit namazlarını kazaya bırakmak, hem de diğer bir kısım vakit namazlarını, kendilerini tamamlayan sünnetlerden ayırmak
iki kat kusur olmaz mı? Buna aykırı olan bazı nakiller muteber değildir, müftâbih olan fetvaya aykırıdır.
Hem sünnetleri, hem de kaza namazlarını kılmaya müsait vakit bulamadıklarını iddia edenler, insaflı sayılmazlar. En kıymetli zamanlarını beyhude yere zayi eden insanlar, böyle bir iddiaya ne yüzle cüret edebilirler? (Ö.N.Bilmen, Büyük İslam İlmihali)
FIKRA:.................... SİZDEN HİCABIMDAN SAKLANDIM!
Hocanın evine hırsız girmiş. Hoca görüp yüklük (dolap) içine saklanmış. Hırsız evi yukarıdan aşağı aramış, çalacak bir şey bulamamış. Acaba yüklükte bir şey var mı diye dolabın kapısını açınca görür ki hoca ayakta duruyor, hırsız heyecan içinde şaşırıp "Burada mısınız" deyince, hoca efendi:
"Evet, çalacak bir şey bulamadığınızdan utandım da hicabımdan buraya saklandım." demiş.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
back to top